وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى (١)
﴾1﴿
Diyanet: (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun, ﴾1﴿
Diyanet Vakfı: (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, ﴾1﴿
E. Hamdi Yazır: Örttüğü zaman geceye, ﴾1﴿
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى (٢)
﴾2﴿
Diyanet: Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun, ﴾2﴿
Diyanet Vakfı: Açılıp ağardığı vakit gündüze, ﴾2﴿
E. Hamdi Yazır: Açıldığı zaman gündüze, ﴾2﴿
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَى (٣)
﴾3﴿
Diyanet: Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki, ﴾3﴿
Diyanet Vakfı: Erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki, ﴾3﴿
E. Hamdi Yazır: Erkeği ve dişiyi yaratana and olsun ki, ﴾3﴿
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى (٤)
﴾4﴿
Diyanet: Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir. ﴾4﴿
Diyanet Vakfı: Sizin işleriniz başka başkadır. ﴾4﴿
E. Hamdi Yazır: Gerçekten sizin işiniz başka başkadır. ﴾4﴿
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى (٥)
﴾5﴿
Diyanet: Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. ﴾5﴿
Diyanet Vakfı: Artık kim verir ve sakınırsa, ﴾5﴿
E. Hamdi Yazır: Bundan böyle her kim malını hayır için verir ve korunursa, ﴾5﴿
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى (٦)
﴾6﴿
Diyanet: Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. ﴾6﴿
Diyanet Vakfı: Ve en güzeli de tasdik ederse, ﴾6﴿
E. Hamdi Yazır: Ve en güzel olanı doğrularsa, ﴾6﴿
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى (٧)
﴾7﴿
Diyanet: Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. ﴾7﴿
Diyanet Vakfı: Biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). ﴾7﴿
E. Hamdi Yazır: Biz onu en kolay yola muvaffak kılacağız. ﴾7﴿
وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى (٨)
﴾8﴿
Diyanet: Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. ﴾8﴿
Diyanet Vakfı: Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, ﴾8﴿
E. Hamdi Yazır: Kim de cimrilik eder ve kendini hiçbir şeye ihtiyacı kalmamış görür. ﴾8﴿
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى (٩)
﴾9﴿
Diyanet: Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. ﴾9﴿
Diyanet Vakfı: Ve en güzeli de yalanlarsa, ﴾9﴿
E. Hamdi Yazır: Ve en güzeli de yalanlarsa, ﴾9﴿
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى (١٠)
﴾10﴿
Diyanet: Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. ﴾10﴿
Diyanet Vakfı: Biz de onu en zora hazırlarız. ﴾10﴿
E. Hamdi Yazır: Onu da en zor yola hazırlarız. ﴾10﴿
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى (١١)
﴾11﴿
Diyanet: Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez. ﴾11﴿
Diyanet Vakfı: Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez. ﴾11﴿
E. Hamdi Yazır: Çukura yuvarlandığı zaman malı onu kurtaramayacak. ﴾11﴿
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى (١٢)
﴾12﴿
Diyanet: Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. ﴾12﴿
Diyanet Vakfı: Doğru yolu göstermek bize aittir. ﴾12﴿
E. Hamdi Yazır: Doğru yolu göstermek muhakkak bize aittir. ﴾12﴿
وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى (١٣)
﴾13﴿
Diyanet: Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir. ﴾13﴿
Diyanet Vakfı: Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir. ﴾13﴿
E. Hamdi Yazır: Kuşkusuz ahiret de dünya da bizimdir. ﴾13﴿
فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى (١٤)
﴾14﴿
Diyanet: Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım. ﴾14﴿
Diyanet Vakfı: (Ey insanlar! ) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım. ﴾14﴿
E. Hamdi Yazır: Ben sizi köpürdükçe köpüren bir ateşe karşı uyardım. ﴾14﴿
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى (١٥)
﴾15﴿
Diyanet: O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer. ﴾15﴿
Diyanet Vakfı: O ateşe, ancak kötü olan girer. ﴾15﴿
E. Hamdi Yazır: Ona ancak en azgın olan girer. ﴾15﴿
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى (١٦)
﴾16﴿
Diyanet: O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer. ﴾16﴿
Diyanet Vakfı: Öyle kötü ki, yalanlayıp ve yüz çevirmiştir. ﴾16﴿
E. Hamdi Yazır: Öyle azgın ki, yalanlamış ve sırtını dönmüştür. ﴾16﴿
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى (١٧)
﴾17﴿
Diyanet: Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. ﴾17﴿
Diyanet Vakfı: En çok korunan ise ondan (ateşten) uzak tutulur. ﴾17﴿
E. Hamdi Yazır: En çok korunan ise ondan uzaklaştırılacaktır. ﴾17﴿
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى (١٨)
﴾18﴿
Diyanet: Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. ﴾18﴿
Diyanet Vakfı: O ki ,Allah yolunda malını verir, temizlenir. ﴾18﴿
E. Hamdi Yazır: O ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir. ﴾18﴿
وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَى (١٩)
﴾19﴿
Diyanet: O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). ﴾19﴿
Diyanet Vakfı: Onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. ﴾19﴿
E. Hamdi Yazır: Onun yanında, başka bir kimse için karşılığı verilecek hiçbir nimet yoktur. ﴾19﴿
إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى (٢٠)
﴾20﴿
Diyanet: O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). ﴾20﴿
Diyanet Vakfı: O ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. ﴾20﴿
E. Hamdi Yazır: O ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. ﴾20﴿
وَلَسَوْفَ يَرْضَى (٢١)
﴾21﴿
Diyanet: Elbette kendisi de hoşnut olacaktır. ﴾21﴿
Diyanet Vakfı: Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır. ﴾21﴿
E. Hamdi Yazır: Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır. ﴾21﴿
İlginizi çekebilir
© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz (eski adıyla kuransitesi.com) kişisel blog sitesidir. Tüm Hakları Saklıdır.