Sizin En Hayırlınız Kur'ân-ı
Öğrenen ve Öğreteninizdir. (Hadis)
Kur'an-ı Kerim

Geri Dön

Gaşiye Suresi Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Ğâşiye Sûresî)

هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ. (١)

1-) O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌ. (٢)

2-) Yüzler var ki, o gün eğilmiş, zillete düşmüştür.

عَامِلَةٌ نَاصِبَةٌ. (٣)

3-) Çalışmış, yorulmuştur.

تَصْلَى نَارًا حَامِيَةً. (٤)

4-) Kızışmış bir ateşe girer.

تُسْقَى مِنْ عَيْنٍ آنِيَةٍ. (٥)

5-) Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir.

لَيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِنْ ضَرِيعٍ. (٦)

6-) Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur.

لَا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِي مِنْ جُوعٍ. (٧)

7-) O da ne besler, ne de açlığı giderir.

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاعِمَةٌ. (٨)

8-) Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.

لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ. (٩)

9-) Yaptığından hoşnuttur.

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ. (١٠)

10-) Yüksek bir cennettedir.

لَا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً. (١١)

11-) Orada boş bir söz işitmez.

فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ. (١٢)

12-) Orada akan bir kaynak,

فِيهَا سُرُرٌ مَرْفُوعَةٌ. (١٣)

13-) Yükseltilmiş divanlar,

وَأَكْوَابٌ مَوْضُوعَةٌ. (١٤)

14-) Konulmuş kadehler,

وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ. (١٥)

15-) Dizilmiş koltuklar, yastıklar,

وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌ. (١٦)

16-) Serilmiş halılar vardır.

أَفَلَا يَنْظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ. (١٧)

17-) Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?

وَإِلَى السَّمَاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ. (١٨)

18-) Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?

وَإِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ. (١٩)

19-) Bakmıyorlar mı dağlara, nasıl dikilmiş?

وَإِلَى الْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ. (٢٠)

20-) Yere bakmıyorlar mı, nasıl yayılmış?

فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنْتَ مُذَكِّرٌ. (٢١)

21-) Haydi öğüt ver; sen şimdi sırf bir öğütçüsün.

لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُصَيْطِرٍ. (٢٢)

22-) Onların üzerinde bir zorba değilsin.

إِلَّا مَنْ تَوَلَّى وَكَفَرَ. (٢٣)

23-) Ancak kim yüz çevirir ve kâfir olursa,

فَيُعَذِّبُهُ اللَّهُ الْعَذَابَ الْأَكْبَرَ. (٢٤)

24-) Allah ona en büyük azap ile azap edecek.

إِنَّ إِلَيْنَا إِيَابَهُمْ. (٢٥)

25-) Kuşkusuz onlar döne dolaşa bize gelecekler.

ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ. (٢٦)

26-) Sonra da bize hesap verecekler.

İlginizi çekebilir


Hakkında

© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz (eski adıyla kuransitesi.com) kişisel blog sitesidir. Tüm Hakları Saklıdır.