Sizin En Hayırlınız Kur'ân-ı
Öğrenen ve Öğreteninizdir. (Hadis)
Kur'an-ı Kerim

Geri Dön

Gaşiye Suresi Diyanet Vakfı Meali (Ğâşiye Sûresî)

هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ. (١)

1-) (Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌ. (٢)

2-) O gün bir takım yüzler zelildir,

عَامِلَةٌ نَاصِبَةٌ. (٣)

3-) Durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur,

تَصْلَى نَارًا حَامِيَةً. (٤)

4-) Kızgın ateşe girer.

تُسْقَى مِنْ عَيْنٍ آنِيَةٍ. (٥)

5-) Onlara kaynar su pınarından içirilir.

لَيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِنْ ضَرِيعٍ. (٦)

6-) Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur,

لَا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِي مِنْ جُوعٍ. (٧)

7-) O ise ne besler ne de açlığı giderir.

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاعِمَةٌ. (٨)

8-) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar,

لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ. (٩)

9-) (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır,

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ. (١٠)

10-) Yüce bir cennettedirler.

لَا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً. (١١)

11-) Orada boş bir söz işitmezler.

فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ. (١٢)

12-) Orada (cennette) devamlı akan bir pınar,

فِيهَا سُرُرٌ مَرْفُوعَةٌ. (١٣)

13-) Yükseltilmiş tahtlar,

وَأَكْوَابٌ مَوْضُوعَةٌ. (١٤)

14-) Konulmuş kadehler,

وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ. (١٥)

15-) Sıra sıra dizilmiş yastıklar,

وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌ. (١٦)

16-) Serilmiş halılar vardır.

أَفَلَا يَنْظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ. (١٧)

17-) (İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, bakmazlar mı?

وَإِلَى السَّمَاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ. (١٨)

18-) Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiş?

وَإِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ. (١٩)

19-) Dağların nasıl dikildiğine, bakmazlar mı?

وَإِلَى الْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ. (٢٠)

20-) Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?

فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنْتَ مُذَكِّرٌ. (٢١)

21-) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin.

لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُصَيْطِرٍ. (٢٢)

22-) Onların üzerinde bir zorba değilsin.

إِلَّا مَنْ تَوَلَّى وَكَفَرَ. (٢٣)

23-) Ancak yüz çevirir inkâr ederse,

فَيُعَذِّبُهُ اللَّهُ الْعَذَابَ الْأَكْبَرَ. (٢٤)

24-) İşte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır.

إِنَّ إِلَيْنَا إِيَابَهُمْ. (٢٥)

25-) Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir.

ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ. (٢٦)

26-) Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

İlginizi çekebilir


Hakkında

© 2008 - 2022 Ferdi Korkmaz (eski adıyla kuransitesi.com) kişisel blog sitesidir. Tüm Hakları Saklıdır.